Bilince teslim olmuş yolcu...
- harun gumuser
- 21 Nis 2020
- 2 dakikada okunur
21 nisan 2020 Bahçeşehir Karantinada 5.hafta
İki gün önce doktoruma haber vermem gerekiyordu. Kilo durumu ve genel sağlık halimden bahsetmeliydim. Nasıl olmuşsa aklımdan uçuvermiş. Hatta şimdi daha iyi anımsıyorum. Dün mesaj atmam gerekmekteydi. Günler birbiri içinde erirken göremiyor hale geliyorum sanırım. Kalabalık alışılmış insan hallerini artık sadece televizyonda ki ana haber bülteninde görebiliyorum. Tek sosyal hissettiğim yer bir televizyon kanalı iken dün itibari ile Tv ye ve sosyalliğe olan ilgiminde kaybolmaya başladığını hissetmek iyi gibiydi.Türkiyede ve dünyada olanlar o kadar ilgimi çekmiyor şu aralar. Daha çok sanat ve tarih sonsuzluk hissi uyandırıyor içimde. Müthiş bir öğrenme açlığı var yaşıyorum.
17 Nisan 2020 tarihiydi. Sıradan bir gün gibiydi ama. Hiç sıradan olmayan birgündü. Hayatımın en önemli günüydü yada öyle güçl'ü bir histi_Aklımın sınırlarını zorladığı anlar yaşadım. Olduğum gibi olmamın , içimden geldiği gibi konuşmanın yanına İnancımıda koyabilmiştim. Özgürlük hissi ve kanatlanıp ilk uçuşunu deneyimleyen bir kuş yada bir unicorn gibi. Bana uçmasını öğreten öğreticim için çok zor bir andı. Kaldıramadı kanatlanmış olmamı. Esaretime öyle alışmıştık ki!! Kendisini terkedip gittiğimi sanmıştı. Oysa yeniden kondum yanı başına. Bu kez farklıydı. Farklılaşıyorduk. Bir insan hayatının önemlilik hissi, içinde barındırdığı irade hissi ile doğru orantılı. İrade ise toplumsal bir ortak akıl. Sevgiden geçtiği zaman yaşamsal bir birliktelik doğuruyor. Sevgi ise bir o kadar karmaşıkken bir o kadar da basit. Çatıştığımız bedenlere öfke gibi görünürken , anlaştığımız bedenlere su gibi, Çatıştığımız bedenlerin kendi aralarında ki ilişkinin de aldatmaca dolu "su gibi'lik hissi işleri karıştırıyor. Burada işte devreye birleştirici akıl giriyor. Akıl. Herkes seçimlerinde özgür. Oysa bu bile yalan. seçimlerimizi içkat- manlarımızdaki tutsaklığın boyunduruklarıyla yapıyoruz. Hür iradeden bahsedebilmek için kat kat giyimlerimizden ayna karşısında soyunmamız ve yaralarımızı görmemiz gerekiyor. Bastırdığımız öfkelerimiz bizi esareti altına alıyor.
Soyunmak. Utanmak. Öfkelenmek. Hesaplaşmak. Affetmek yada affedememek. Ama illaki hesaplaşmak. Hiç te öyle sevgi sözleri- ne benzemiyor. Bir o kadar da püru pak saf sevgi.
Affetmemenin kötü bir yanı yok. Kara kaplı defter öylede böylede var. Siyahın içindeki beyaz, Beyazın üstündeki siyah gibi. Birinin diğerinin oğlu olduğunu hep hatırlamalı.
17 Nisan-

.
Comments